ALLAH
oğulları RABBİN önünde yine kendilerini takdim etmeğe geldikleri gün vaki oldu
ki, onların arasında Şeytan da RABBİN önünde kendini takdim etmek için geldi.
2.
Ve RAB Şeytana dedi: Nereden geliyorsun? Ve Şeytan RABBE cevap verip dedi:
Dünyada dolaşmaktan, ve orada gezinmekten.
3.
Ve RAB Şeytana dedi: Kulum Eyuba iyice baktın mı? çünkü dünyada onun gibisi
yok; kâmil ve doğru adam; Allahtan korkar ve kötülükten çekinir; ve boşuna onu
yutayım diye beni kışkırttığın halde, yine kemalini sıkı tutmaktadır.
4.
Ve Şeytan RABBE cevap verip dedi: Deri yerine deri, evet, insan canı için nesi
varsa verir.
5.
Fakat şimdi elini uzat da, onun kemiğine ve etine dokun, ve yüzüne karşı sana
lânet edecektir.
6.
Ve RAB Şeytana dedi: İşte, o senin elinde; ancak onun canını esirge.
7.
Ve Şeytan RABBİN önünden çıktı, ve Eyubu, ayağının tabanından tepesine kadar
kötü çıbanlarla vurdu,
8.
Ve Eyub kendisine bir çömlek parçası aldı ki, onunla kazınsın; ve kül içinde
oturmakta idi.
9.
Ve karısı ona dedi: Sen hâlâ mı kemalini sıkı tutmaktasın? Allaha lânet et de
öl.
10.
Ve kadına dedi: Ahmak karılardan biri nasıl söylerse sen öyle söyliyorsun.
Nasıl? Allahtan iyilik kabul edelim de kötülük kabul etmiyelim mi? Bu işin
hepsinde Eyub dudakları ile suç etmedi.
11.
Ve Eyubun üç dostu, Temanlı Elifaz, ve Şuahlı Bildad, ve Naamalı Tsofar, onun
başına gelen bütün bu kötülüğü işitince, her biri kendi yerinden kalkıp
geldiler; ve onunla acınmak ve onu teselli etmek için gitmek üzre birbirlerile
sözleştiler.
12.
Ve uzaktan gözlerini kaldırdılar, ve onu tanımadılar, ve seslerini yükseltip
ağladılar; ve her biri kaftanını yırttı, ve göklere doğru başları üzerine
toprak saçtılar.
13.
Ve derdi çok büyük olduğunu gördükleri için, yedi gün ve yedi gece onunla
beraber yere oturdular, ve ona kimse söz söylemedi.