VE
bu üç kişi artık Eyuba cevap vermekten vazgeçtiler, çünkü o kendi gözünde
salihti.
2.
O zaman Ram aşiretinden Buzlu Barakelin oğlu Elihunun öfkesi alevlendi; onun
öfkesi Eyuba karşı alevlendi, çünkü kendisini Allahtan ziyade haklı çıkarmakta
idi.
3.
Üç dostuna karşı da öfkesi alevlendi, çünkü cevap bulamadılar da, Eyubu suçlu
çıkardılar.
4.
Ve onlar yaşça kendisinden büyük olduklarından, Eyuba sözlerini söylemek için
Elihu beklemişti.
5.
Ve Elihu gördü ki, bu üç kişinin ağzında cevap yok, ve öfkesi alevlendi.
6.
Ve Buzlu Barakelin oğlu Elihu cevap verip dedi:
Yaşça
ben küçüğüm, siz de çok yaşlısınız;
Bundan
ötürü çekindim, ve bildiğimi size göstermekten korktum.
7.
Dedim ki: Günler söylesin,
Ve
yılların çokluğu hikmeti öğretsin.
8.
Fakat insanda ruh var,
Ve
Kadîrin soluğu onlara anlayış verir.
9.
Hikmetli olanlar büyükler değil,
Doğruyu
anlıyanlar da yaşlılar değil.
10.
Bunun için dedim: Beni dinle;
Ben
de bildiğimi göstereyim.
11.
İşte, sözlerinizi bekledim,
Siz
söz araştırırken,
Delillerinize
kulak verdim.
12.
Ve size iyice dikkat ettim,
Ve
işte, Eyubu ilzam eden,
Sözlerine
cevap veren aranızda kimse yoktu.
13.
Biz hikmeti bulduk, demeyin sakın;
Ona
Allah galebe çalar, insan değil;
14.
Ve sözlerini bana karşı dizmedi;
Ben
de sizin sözlerinizle ona cevap vermiyeceğim.
15.
Şaşırdılar, artık onlar cevap vermiyor;
Söz
kendilerinden alındı.
16.
Ve ben bekliyeyim mi, onlar söylemiyor diye,
Duruyorlar,
artık cevap vermiyorlar diye?
17.
Ben de payıma düşen cevabı vereyim,
Ben
de bildiğimi göstereyim.
18.
Çünkü içim söz dolu;
İçimdeki
ruh beni sıkıyor.
19.
İşte, içim açılmamış şarap gibi;
Çatlamak
üzredir, yeni tulumlar gibi.
20.
Söyliyeyim de, soluk alayım;
Dudaklarımı
açayım da cevap vereyim.
21.
Şimdi kimsenin şahsına itibar etmiyeyim;
Ve
insana yaltaklanmıyayım.
22.
Çünkü yaltaklanma nedir, bilmem;
Yoksa
Yaratıcım beni hemen alıp götürürdü.