VE
Eyub cevap verip dedi:
2.
Dinleyin, sözümü dinleyin;
Ve
bana tesellileriniz bu olsun.
3.
Beni bırakın, ben de söyliyeyim;
Ve
ben söyledikten sonra siz eğlenedurun.
4.
Ya ben, benim şekvam insana mı?
Ve
niçin benim canım dar olmasın?
5.
Bana bakın da şaşın,
Ve
elinizi ağzınıza koyun.
6.
Şunu andıkça yılmadayım,
Ve
etimi titreme alıyor.
7.
Kötüler niçin yaşıyorlar,
Kocayorlar
da kudretleri artıyor?
8.
Kendilerile beraber onların zürriyeti önlerinde,
Filizleri
de gözleri önünde pekişir,
9.
Evleri selâmettedir ve korkusuz,
Allahın
sopası da üzerlerinde değil.
10.
Onların boğası çiftleşir de, boşa gitmez;
Onların
ineği doğurur, ve düşürmez.
11.
Yavrularını bir sürü gibi salıverirler,
Ve
çocukları oynaşırlar.
12.
Tef ile ve çenk ile terennüm ederler,
Ve
kaval sesile sevinç duyarlar.
13.
Günlerini iyilikte geçirirler,
Ve
ölüler diyarına bir lâhzada inerler.
14.
Ve Allaha derler: Bizden git;
Çünkü
yollarının bilgisinden hoşlanmayız.
15.
Kadîr nedir ki, ona kulluk edelim?
Ve
ona dua edersek faydamız nedir?
16.
İşte, kendi iyilikleri ellerinde değil;
Kötülerin
öğüdü benden ırak olsun!
17.
Kaç kere kötülerin kandili sönmüştür,
Üzerlerine
felâketleri gelmiştir,
Allah
gazabında onlara pay olarak ağrılar vermiştir,
18.
Yelin önündeki saman gibi,
Ve
kasırganın alıp götürdüğü saman ufağı gibi olmuşlardır?
19.
Siz: Allah onun fesadını oğulları için saklar, diyorsunuz.
Bunu
bilsin diye kendisine ödesin;
20.
Kendi helâkini gözleri görsün,
Ve
Kadîrin gazabından içsin.
21.
Çünkü aylarının sayısı kesilince,
Kendisinden
sonra evi için ne kaygısı olur?
22.
Allaha bilgi öğretilir mi?
Yüksekte
olanlara hükmeden odur.
23.
Biri kuvvetinin kemalinde ölür,
Büsbütün
rahat ve kaygısız;
24.
Kovaları sütle doludur,
Ve
kemiklerinin iliği körpedir.
25.
Ve ötekisi can acılığı içinde ölür,
Ve
iyiliği hiç tatmamıştır.
26.
Toprakta birlikte yatarlar,
Ve
üzerlerini kurtlar kaplar.
27.
İşte, ben düşüncelerinizi bilirim,
Onlarla
bana zorbalık etmek istediğiniz düzenleri.
28.
Çünkü siz diyorsunuz: Hani emîrin evi?
Ve
kötülerin oturduğu çadır nerede?
29.
Siz yoldan geçenlere sormadınız,
Ve
şehadetlerine akıl erdirmediniz mi ki,
30.
Felâket gününde kötü adam esirgenir,
Gazap
gününde onlara yol gösterilir?
31.
Kendi yolunu onun yüzüne kim vurur?
Ve
ettiğini ona kim öder?
32.
Ve o kabre götürülür,
Ve
türbeye bekçilik ederler.
33.
Dere toprağının topakları ona tatlı gelir,
Ve
herkes onun ardınca sürüklenir,
Ve
önünde olanların sayısı yoktur.
34.
Ve nasıl siz beni boş yere teselli ediyorsunuz?
Sizin
cevaplarınızdan baki kalan ise, ancak hainliktir.