GÖZLERİMLE
bir ahit kestim,
Ve
ben kıza nasıl göz atarım?
2.
Ve nedir yukarıdan, Allahtan pay,
Ve
yücelerden, Kadîrden, miras ne?
3.
Haksız için felâket,
Fesat
işliyenlere de belâ değil midir?
4.
O benim yollarımı görmüyor mu?
Ve
bütün adımlarımı saymıyor mu?
5.
Eğer yalancılıkla yürüdümse,
Ve
ayağım hileye seğirtti ise
6.
(Doğru terazide tartılayım da,
Allah
bütünlüğümü bilsin);
7.
Eğer adımım yoldan saptı ise,
Yüreğim
de gözümün ardınca yürüdü ise,
Eğer
avuçlarıma kir süründü ise;
8.
Ben ekeyim de, başkası yesin;
Ve
filizlerim kökünden sökülsün.
9.
Eğer yüreğim kadına aldandı ise,
Ve
komşumun kapısında pusu kurdumsa;
10.
Benim karım başkasına değirmen çevirsin,
Ve
başkaları onun üzerine iğilsinler.
11.
Çünkü bu bir habaset olurdu;
Ve
bu mahkemelik bir cürüm olurdu;
12.
Çünkü o bir ateştir, helâk yerine kadar yiyip bitirir,
Ve
bütün mahsulümü kökünden sökerdi.
13.
Eğer benimle çekiştikleri zaman,
Kölemin
ya cariyemin davasını hor gördümse,
14.
Allah ayağa kalkınca ne yaparım,
Ve
yokladığı zaman ona ne cevap veririm?
15.
Beni ana karnında yaratan onu da yaratmadı mı?
Ve
rahimde bize şekil veren bir değil midir?
16.
Eğer dilediklerinden fakirleri alıkoydumsa,
Yahut
dul kadının gözlerini söndürdümse,
17.
Yahut lokmamı yalnız yedimse,
Öksüz
de ondan yemedi ise
18.
(Halbuki gençliğimden beri yanımda büyüdü, baba yanında imiş gibi,
Ve
doğduğum günden beri dul kadına kılavuzluk ettim);
19.
Eğer esvapsızlıktan ötürü ölmekte olanı,
Yahut
örtüsü olmıyan yoksulu gördüm de,
20.
Onun sırtı bana hayır dua etmedi ise,
Ve
koyunlarımın yünü ile ısınmadı ise;
21.
Kapıda yardımcım olduğunu gördüğüm için,
Elimi
öksüze karşı kaldırdımsa;
22.
Omuzum kürek kemiğinden düşsün,
Ve
kolum kemiğinden kırılsın.
23.
Çünkü Allahtan belâ benim için dehşettir,
Ve
onun haşmetinden ötürü elimden bir şey gelmez.
24.
Eğer ümidimi altına bağladımsa,
Ve
halis altına: Güvendiğim sensin, dedimse;
25.
Eğer servetim çoktur diye,
Ve
elim çok kazandı diye sevindimse;
26.
Eğer ışıldarken güneşe,
Yahut
parıltısı içinde yürürken aya baktım da,
27.
Yüreğim gizlice aldandı ise,
Ve
ağzım elimi öptü ise;
28.
Bu da mahkemelik bir cürüm olurdu;
Çünkü
yukarıda olan Allahı inkâr etmiş olurdum.
29.
Eğer benden nefret edenin helâkine sevindimse,
Yahut
ona kötülük erince sevinçten coştumsa
30.
(Evet, lânetle onun canını diliyerek,
Bırakmadım
ki, dilim suç işlesin);
31.
Eğer çadırımın adamları demedilerse:
Onun
yedirdiği ete doymıyan kim vardır?
32.
(Garip geceyi sokakta geçirmezdi;
Yolcuya
da kapımı açardım);
33.
Eğer fesadımı bağrımda gizliyerek,
Bir
insan gibi günahlarımı örttümse,
34.
Halkın çokluğundan korktuğum için,
Aşiretlerin
hakareti de beni yıldırdı diye,
Ve
sustum da, kapıdan çıkmadımsa —
35.
Keşke beni dinliyen biri olsa!
(İşte,
benim imzam, Kadîr bana cevap versin)
Ve
hasmımın yazdığı tomar elimde olsa!
36.
Gerçek onu omuzumda taşırdım;
Bana
taç olsun diye başıma sarardım;
37.
Adımlarımın sayısını ona bildirirdim;
Kendisine
bir hükümdar gibi yaklaşırdım.
38.
Eğer bana karşı toprağım feryat ediyorsa,
Ve
sapan yarıkları hep birden ağlamakta iseler;
39.
Eğer mahsulünü parasız yedimse,
Yahut
sahiplerinin canını söndürdümse;
40.
Buğday yerine diken,
Ve
arpa yerine kötü ot bitsin.
Eyubun
sözleri bitti.